Dijital sağlık uygulamaları ve tele-tıp hizmetleri, modern sağlık sisteminin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu uygulamalar, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırırken, kişisel sağlık verilerinin toplanması, işlenmesi ve saklanması süreçlerini de beraberinde getiriyor. Kişisel sağlık verileri, KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) kapsamında özel nitelikli veri kategorisinde yer almakta ve bu verilerin korunması son derece hassas bir konudur. Özellikle tele-tıp hizmetleri ile sağlık hizmetlerinin dijital ortama taşındığı bu dönemde, verilerin güvenli bir şekilde korunması, kullanıcı mahremiyeti açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu makalede, dijital sağlık uygulamaları ve tele-tıp hizmetlerinde KVKK’nın gerektirdiği kişisel veri koruma yükümlülükleri ve bu alandaki yeni gelişmeler ele alınacaktır.

KVKK Kapsamında Kişisel Sağlık Verilerinin Korunması

KVKK, Türkiye’de bireylerin kişisel verilerinin işlenmesi, saklanması ve paylaşılmasına dair kapsamlı düzenlemeler sunar. Kişisel sağlık verileri, KVKK tarafından “özel nitelikli” olarak tanımlanır ve daha yüksek düzeyde koruma gerektirir. Sağlık verileri, bireyin tıbbi geçmişi, kullandığı ilaçlar, laboratuvar sonuçları ve genetik bilgileri gibi son derece hassas ve mahrem bilgiler içerdiği için, bu verilerin korunmasına yönelik ek önlemler alınması zorunludur.

KVKK’ya göre, sağlık verilerinin işlenmesi şu şartlara bağlıdır:

  1. Açık Rıza: Kişisel sağlık verilerinin işlenmesi için bireyin açık rızasının alınması gereklidir. Dijital sağlık uygulamaları, kullanıcının verilerini toplarken bu verilerin hangi amaçlarla işleneceği konusunda ayrıntılı bilgilendirme yapmalı ve kullanıcının rızasını almalıdır.
  2. Veri Güvenliği: Sağlık verilerinin dijital platformlarda işlenmesi, yeterli güvenlik tedbirleri alınmasını zorunlu kılar. Verilerin yetkisiz erişimlere karşı korunması ve güvenli veri saklama yöntemlerinin kullanılması kritik önem taşır.
  3. Veri Minimizasyonu: Dijital sağlık uygulamaları, yalnızca hizmetin gerektirdiği kadar veri toplamalı ve kullanmalıdır. Gereksiz verilerin toplanması ya da saklanması, hem KVKK’ya hem de veri minimizasyonu ilkesine aykırıdır.
  4. Aydınlatma Yükümlülüğü: Uygulamalar, kişisel verilerin nasıl işleneceğini, hangi amaçlarla kullanılacağını ve kimlerle paylaşılacağını açık ve anlaşılır bir şekilde kullanıcıya bildirmelidir. Aydınlatma yükümlülüğü, kullanıcının kişisel verileri üzerinde tam kontrole sahip olmasını sağlar.

Tele-Tıp Hizmetlerinde Veri Koruma

Tele-tıp hizmetleri, sağlık hizmetlerinin dijital ortamlarda sunulmasını sağlayan sistemlerdir. Doktorlar ve hastalar, video konferans, mobil uygulamalar ve diğer dijital platformlar üzerinden iletişim kurarak teşhis ve tedavi süreçlerini dijital ortamda sürdürebilir. Bu süreçlerde kişisel sağlık verileri yoğun olarak işlenmekte, doktor-hasta arasındaki gizli bilgiler dijital platformlar aracılığıyla paylaşılmaktadır. Tele-tıp uygulamaları, bu nedenle KVKK ve uluslararası veri koruma düzenlemeleri açısından özel bir öneme sahiptir.

  1. Veri Güvenliği Tedbirleri

Tele-tıp hizmetleri, kişisel sağlık verilerini işleme süreçlerinde güvenlik açısından oldukça riskli olabilir. Özellikle uzaktan erişim, veri aktarımı ve depolama süreçlerinde güvenlik açıkları oluşabilir. Tele-tıp hizmetleri sunan platformların şu güvenlik tedbirlerini alması gerekmektedir:

  • Verilerin Şifrelenmesi: Hem veri aktarımı sırasında hem de verilerin saklandığı sunucularda güçlü şifreleme yöntemlerinin kullanılması gereklidir. Şifreleme, kişisel sağlık verilerinin yetkisiz kişiler tarafından ele geçirilmesini önler.
  • Erişim Kontrolleri: Sadece yetkili sağlık personelinin verilere erişim sağlayabileceği bir sistem kurulmalıdır. Hastaların verileri, yalnızca izin verilen sağlık profesyonelleri tarafından görüntülenmelidir.
  • Güvenlik Testleri: Tele-tıp platformlarının düzenli olarak güvenlik testlerinden geçirilmesi ve olası güvenlik açıklarının tespit edilmesi önemlidir.
  1. Açık Rıza ve Bilgilendirilme

Hastaların dijital sağlık hizmeti kapsamında hangi verilerin işleneceği ve bu verilerin kimlerle paylaşılacağı konusunda açıkça bilgilendirilmesi gerekmektedir.

  1. Veri Saklama Süresi

Tele-tıp hizmetlerinde toplanan sağlık verileri, sadece gerekli olduğu süre boyunca saklanmalıdır. KVKK’ya göre, veriler belirli bir süre sonra imha edilmeli veya anonim hale getirilmelidir. Verilerin gereksiz yere uzun süre saklanması, veri ihlallerine karşı riski artırır.

Dijital Sağlık Uygulamalarında KVKK’ya Uyum İçin Alınması Gereken Önlemler

Dijital sağlık uygulamaları, kullanıcılardan topladığı sağlık verilerini KVKK’ya uygun bir şekilde yönetmelidir. Bu kapsamda, uygulamaların uyum sağlamak için dikkat etmesi gereken bazı temel adımlar şunlardır:

  1. Veri Yönetimi Stratejisi: Sağlık uygulamaları, topladığı tüm verileri kategorize etmeli ve hangi verilerin hangi amaçlarla kullanıldığını açıkça belirlemelidir. Ayrıca, gereksiz veri toplama ve saklamadan kaçınılmalıdır.
  2. Güçlü Şifreleme ve Güvenlik Duvarları: Dijital sağlık verilerinin korunmasında en kritik unsur, verilerin güvenliğinin sağlanmasıdır. Tüm verilerin güçlü şifreleme algoritmalarıyla korunması ve güvenlik duvarlarıyla erişimlerin kontrol edilmesi gereklidir.
  3. Kullanıcı Bilgilendirmesi ve Rıza Süreçleri: Uygulamalar, kullanıcıları aydınlatma yükümlülüğüne uygun bir şekilde bilgilendirmeli ve kullanıcıdan açık rıza almalıdır. Bu süreç, kullanıcı mahremiyetinin korunması için büyük önem taşır.
  4. Veri İhlali Durumunda Bildirim: Dijital sağlık uygulamaları, bir veri ihlali durumunda KVKK’ya bildirimde bulunma yükümlülüğüne sahiptir. İhlalin 72 saat içinde yetkililere bildirilmesi zorunludur. Ayrıca, kullanıcılar da veri ihlali konusunda bilgilendirilmelidir.

Son Dönemde Yaşanan Veri İhlalleri ve Tele-Tıp Sektörüne Etkileri

Dijital sağlık uygulamaları ve tele-tıp platformları, veri ihlalleri açısından yüksek risk taşımaktadır. Son yıllarda, özellikle pandemi sürecinde tele-tıp hizmetlerine olan talebin artmasıyla birlikte birçok platformda veri ihlalleri yaşanmıştır. Bu ihlaller, hem hasta gizliliğini tehlikeye atmakta hem de sağlık hizmeti sağlayıcılarına ciddi hukuki ve finansal sorumluluklar yüklemektedir.

Örneğin, 2023 yılında büyük bir tele-tıp platformu, yüz binlerce hastanın tıbbi verilerinin sızdırıldığı bir veri ihlali ile karşı karşıya kalmıştır. Bu ihlal, platformun yeterli güvenlik tedbirleri almadığını ve hasta verilerini şifreleme gibi temel güvenlik önlemleriyle korumadığını ortaya koymuştur. Bu tür ihlallerin önlenmesi için sağlık hizmeti sağlayıcılarının KVKK’ya tam uyum sağlaması ve sürekli olarak güvenlik tedbirlerini gözden geçirmesi gerekmektedir.

 

Dijital sağlık uygulamaları ve tele-tıp hizmetleri, kişisel sağlık verilerinin güvenliği açısından büyük bir sorumluluk taşır. KVKK, bu süreçte sağlık hizmeti sağlayıcılarına açık rıza alma, veri güvenliği sağlama ve aydınlatma yükümlülüğü gibi birçok zorunluluk getirir. Dijital sağlık sektörü, bu yükümlülüklere tam uyum sağlayarak kullanıcıların kişisel sağlık verilerini güvenli bir şekilde işleyebilir ve veri ihlallerine karşı riskleri en aza indirebilir. Sağlık verilerinin korunması, yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda kullanıcıların dijital sağlık hizmetlerine olan güvenini artırmanın temel anahtarıdır.