2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Anayasanın
özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20. maddesine “Herkes,
kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme
hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel
verileri hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme,
bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme
ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını
öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak Kanunda
öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir.
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller
kanunla düzenlenir” şeklinde bir fıkra eklenerek, kişisel
verilerin korunması açıkça anayasal güvence altına
alınmıştır.
Temel bir hak olarak düzenlenen kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı, Anayasanın
kişinin hak ve ödevlerine ilişkin bölümünde yer almaktadır. Bununla birlikte, tüm hak ve
özgürlüklerde olduğu gibi, kişisel verilerin korunmasına ilişkin hak da Anayasada çizilen
sınırlar çerçevesinde diğer hak ve özgürlükler lehine sınırlandırılabilir. Buna göre, kişisel
verilerin korunmasına ilişkin 20. maddede tanınan her bir hakkın uygulanması ve diğer
haklar lehine sınırlanmasına ilişkin düzenlemeler ancak kanun yoluyla gerçekleştirilebilir.