Unutulma hakkı, başkalarının bilmesini istemediğimiz kişisel verilerimizin bulundukları ortamdan silinmesini veya yayılmamasını isteme hakkıdır. Şahsımıza ait bu verinin eğer topluma kazandıracağı üstün bir yarar yoksa yani bir KAMU YARARI yoksa bu verinin bulunduğu ortamdan silinmesinin ve toplum hafızasından yok edilmesinin bir kişilik hakkı olduğu çok açıktır.

Unutulma hakkı hem kişinin kendi rızasıyla verdikleri bilgileri hem de kendilerinden habersiz üçüncü kişiler tarafından oluşturulan, işlenen ve yayılan içerikleri kapsar. Unutulma hakkını talep etme yetkisi yalnızca söz konusu veriler üzerinde hak sahibi olan kişide olup, hakkı başkasının kullanmayı talep etme yetkisi bulunmamaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesinde de görüleceği üzere unutulma hakkının alt yapısı özel hayata saygı olarak kabul edilmektedir. Buna göre; özel hayatın gizliliğine, ancak ve ancak ulusal güvenlik, toplumun üstün yararı gibi ilkeler söz konusu ise müdahale edebilecektir.

Anayasamızın ‘Özel Hayatın Gizliliği’ başlığını taşıyan 20. Maddesinden de anlaşılacağı üzere, AİHS’nin 8. Maddesi ile uyumlu olarak özel hayatın gizliliği korunmuş, ayrıca son yıllarda hukuk hayatımıza giren KVKK’nin de anayasal dayanağı olan, “herkesin kendisi ile ilgili kişisel verilere ulaşabilme, bu verileri talep etme, kişisel verilerin amaçlar doğrultusunda kullanılmasını kontrol ve amacın dışında kullanılan ve/veya artık amaca herhangi bir hizmet etmeyen kişisel bilgilerin kişisel veri kayıt ortamlarından silinmesini talep etme hakkı” açıkça belirtilmiştir.

Aşağıda sıraladığımız birtakım kabuller, hem Yargıtay kararlarında hem de Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda, içtihadi olarak ortaya çıkmıştır.

-Suç işlediğine dair haberlerin yer aldığı internet sitelerindeki haberler, kişinin ilgili ceza davasında beraat alması nedeniyle kaldırılması gerekmektedir.

-İstatistik ve bilimsel bir amaca hizmet etmeyen kişisel verilerin silinmesi gerekir.

-Haberin içeriğinin doğru olmaması da kişilik haklarına zarar verici nitelikte olup, dijital ortamdan kaldırılması gerekir.

Kişisel Verilerin Korunması Kurulu unutulma hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvuruların hangi usulle çözüleceğini ve nasıl bir yol izlenmesi gerektiği, başvuru ve şikayet hakkına ilişkin düzenlemeler yaparak bu konuyu açıklığa kavuşturmuştur. Buna göre; ilgili kişilerin, arama sonuçlarının arama motorunun veri tabanından çıkarılmasına yönelik talepleri ile ilgili olarak;

-Öncelikle arama motorlarına başvurmaları gerektiği,

-Talebin reddi veya cevapsız kalması halinde ilgili kişinin Kişisel Verileri Koruma Kuruluna bizzat şikayette bulunabileceği belirtilmiştir.

Kişinin ilgili arama motoruna başvururken nazara alması gereken şekli ve maddi unsurlar, belgeler ve bilgiler arama motorlarınca belirlenmektedir.

Unutulma hakkı, kişilere “yeni bir sayfa açma” “geçmişine ait izleri bir daha geri  getirilemeyecek biçimde silme” ve “yeni bir başlangıç” yapma imkanı sağlar. Ancak yine de unutulma hakkının sınırlarının iyi belirlenmesi gerekmektedir, bu sınırın tek boyutlu olarak değil hem kamu hem kişiler hem de hakkaniyet ölçeğinde değerlendirmek gerekmektedir. Herkesin unutulma hakkını talep edebiliyor olması ifade özgürlüğü ve kamunun bilgi edinme hakkını zedeleyebilecektir.